ETS ameliyatı olmayı düşünenlerin dikkatine ...
- klipsliets
- 10 May 2014
- 2 dakikada okunur
Ameliyat kararı vermeden önce mutlaka okunması tavsiye edilir .
ETS ( Endoskopik Torakal Sempatektomi ) ameliyatı el, yüz, koltuk altı terlemesi ve yüz kızarması tedavisi için uygulanan bir operasyondur. Temel olarak sempatik sinir sisteminin belirli bir seviyeden bloke edilmesi prensibine dayanır.
Kalıcı ve güvenli bir tedavi olarak sunulmasına rağmen, kendi içerisinde yan etkilere yönelik önemli riskler barındırmaktadır !
İster klipsli ister kesilerek uygulansın, ETS ameliyatının geri dönüşü yoktur !
ETS ameliyatının klipsli ve kesilerek olmak üzere iki metodu bulunmaktadır. Sinirin kesilerek çıkartıldığı yöntemde yan etki olması durumunda geriye dönüş zaten fizyolojik olarak mümkün değildir ve hasta bu şekilde bilgilendirilir.
Klipsli ETS ameliyatında ise durum biraz enteresandır. Bazı cerrahlar tarafından hastalara ameliyat öncesinde yan etki çıkması halinde klipslerin alınması ile kolayca geriye dönüş olacağı şeklinde bilgi verilir. Ancak klips ile zarar gören bir sinirin, klipsin çıkarılmasıyla dahi eski fonksiyonlarına dönmesi tıbbi açıdan mümkün değildir.
ETS ameliyatının etkileri 'tüm vücutta' farklı şekillere bürünerek kendini gösterir.
ETS ameliyatı bölgesel bir uygulamadır, ancak sadece terleme veya yüz kızarmasını hedef alıyor gibi anlatılsa da vücudun daha geniş bir bölümünde değişikliklere yol açar. Örneğin, yüz kızarması şikayetiniz var ve bu ameliyatla sadece yüzde kızarmayı tetikleyen sinirlerin bloke edileceğini düşünüyorsunuz. Oysa ki müdahale edilecek olan T2 sinirlerin bloke edilmesiyle vücudunuzun en üst noktasından göğüs ucu hizasına kadar olan tüm bölge etkilenmektedir. Bunun yegane ıspatı tüm ETS hastalarında baş, boyun, omuz, eller ve kollardaki terlemenin tamamen ortadan kaybolmasıdır. Bu geniş bölgedeki terleme kaybı, alt bölgedeki sempatik sinirlerin aşırı çalışması da eklendiğinde sırtınız ve bacaklarınızda şiddetli refleks terlemeye dönüşebilir.
Karar vermeden önce mutlaka güvenilir bir doktora danışın.
Ameliyatın 'kalıcı çözüm' cazibesine kapılıp yeterince araştırmadan kararınızı vermeyin. Önce gidin mutlaka bir nöroloji uzmanının fikirlerini alın. Bir üniversite veya araştırma hastanesine gitmeniz çok daha verimli olacaktır. Unutmayın ki bu ameliyat sinirlere müdahale edildiği için göğüs cerrahiden daha çok nöroloji dalının kapsamındadır. En azından ameliyat sonrası yan etkilerinizle ilgili, ameliyatı yapan sevgili göğüs cerrahi uzmanınız bir çözüm oluşturamayacağından; önceden bir bilene sormakta her zaman yarar vardır.
Ameliyat dışındaki tüm tedavi yöntemlerini değerlendirdiğinize emin olun.
Bazı durumlarda tiroid, karaciğer fonksiyonu, vitamin eksikliği vb. aşırı terleme ve kızarma şikayetlerinizin kaynağı olabilir. Tüm tetkikleri konu hakkında tecrübesi olan bir uzman yardımıyla değerlendirin. Buna ek olarak terleme veya kızarmaya yönelik diğer tedavi yöntemlerini mutlaka deneyin. Eğer alüminyum losyonlar, botox, iyontoforez ve kızarma için lazer tedavisi ile durumunuzu belli oranda kontrol altına alabiliyorsanız bu şekilde devam edin. Bunlar tekrarlı uygulama gerektirse de en azından sizi rahatlatacak yöntemlerdir ve ETS gibi riskler içermezler.
Son yıllarda Algoloji ve anestezi uzmanları da terleme ve kızarma şikayetlerine yönelik ameliyatsız tedaviler sunmaktadır. Anestezik blokaj ve radyofrekans ile sinir bloğu yöntemlerinde hastayı teste tabi tutularak uygulamalar yapılabilmektedir. Bu tedavilerin de mantığı ameliyat ile tamamen aynıdır, bıçak altına yatmanıza gerek yoktur.
T2 sinir müdahalesinden özellikle kaçının.
Özellikle yüz kızarması şikayetine yönelik T2 sempatik sinir seviyesine müdahale edilmesi gerektiğinden, ETS sonrası yan etki ve komplikasyon oranı diğer seviyelere göre çok daha yüksek kabul edilmektedir. Bu girişimden uzak durmayı tercih eden cerrahlar dahi vardır. Özellikle şiddetli refleks terleme riski fazladır. Ancak bu durum da diğer seviyelerde uygulandığında yan etki çıkmayacağı şeklinde de algılanmamalıdır.
Comments